Tarih: 2.11.2016| Okunma Sayısı: 1529

MARDİN BAROSU BASIN AÇIKLAMASI
Basına ve kamuoyuna

Ülkemizde 15 Temmuz hain darbe girişimi neticesinde ülkemizin içinde bulunduğu durum göz önüne alınarak OHAL ilan edilmiştir. Akabinde yürürlüğe konulan KHK’lar başta Ceza Mevzuatında olmak üzere birçok düzenleme yapılmış ve kamudan personel ihracı yapılmıştır. 
Bu süreçte Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletin üst kademesi tarafından “Suçlu ile suçsuzun birbirine karıştığı” tespiti yapılmış olmasına rağmen kamu görevlilerinin usulüne uygun soruşturma geçirmeden ve savunma hakkı verilmeden kamu görevinden ihraç edilmesinin mağduriyetlere sebep olacağı ve doğru olmadığı açıktır. Bu nedenle oluşabilecek mağduriyet ve hukuksuzlukların engellenmesi için acilen herkesin kendini savunabileceği, kamuoyunu tatmin edecek bir soruşturma ve yeniden değerlendirme mekanizmasının oluşturulması gerektiğine inanmaktayız. 
Gene KHK’ler ile yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğinin faaliyet alanı gittikçe daraltılmış, Anayasamıza ve Uluslararası Sözleşmelere aykırı birçok düzenleme yapılmıştır. Unutulmamalıdır ki savunma mesleğine “olağan şüpheli” gözü ile bakıldığı ve yargılamaların önünde bir engel olarak görüldüğü sürece adil bir yargılanmadan bahsedilemeyecektir. Yapılacak olan yargılamalarda suçlu ile suçsuzu birbirinden ayıracak olan en büyük etken savunma mesleğinin Anayasa’ya ve Uluslararası hukuka uygun şekilde serbestçe icra edilmesidir. Bilindiği üzere 15 Temmuz hain darbe girişimine kalkışanların hedeflerinden birisi ülkemizin anayasal hukuk düzenidir. Yapılması gereken hain darbeye kalkışanları hedef aldıkları hukuk düzeni içinde adil bir şekilde yargılamaktır. Uluslararası sözleşmeler, anayasa ve yasalardaki usullere uyulmaması; adil yargılama ile ilgili şüphelerin doğmasına sebebiyet verecek, en çok anayasal düzeni hedef almış ve zaten toplum vicdanında mahkûm olmuş olan hain darbecilerin işine yarayacak ve yargılamalarda suçlu ile suçsuzun birbirinden ayrıştırılması zorlaşacaktır. Bu nedenle KHK’ler ile yapılmış olan ve savunma mesleğinin faaliyet alanını büyük ölçüde kısıtlayan ve daraltan düzenlemeleri doğru bulmadığımızı ve bir an önce bu düzenlemelerin kaldırılmasını talep ediyoruz. 
Bilindiği üzere 26.10.2016 tarihinden itibaren yaklaşık 4 günlük süre ile Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Van, Elazığ, Tunceli, Şırnak, Hakkâri, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis ve Adıyaman illerinde hem sabit, hem mobil hatlardan internete erişimi kesilmiştir. 
Bu konu ile ilgili operatörlerden ve devlet yetkililerinden herhangi bir açıklama yapılmamıştır. 
Devlet tarafından sağlanan birçok kamu hizmetinin, ticari hayatın ve bankacılık başta olmak üzere özel sektör hizmetlerinin internete endeksli olduğu bir çağda, hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılan internet kesintisi ilimizde ve bölgemizde hayatı her açıdan olumsuz etkilemiş, ticari hayatı durma noktasına getirmiş ve vatandaşların başta haberleşme hürriyeti olmak üzere hak ve özgürlükleri ihlal edilmiştir. 
İnternet sağlayıcıları bu anlamda müşterileri ile yaptıkları abone sözleşme hükümlerini ihlal etmiş ve başta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu mevzuatına ve diğer ilgili mevzuata aykırı davranmışlardır. 
Bu nedenle bu kesintilerin bir daha yaşanmamasını dileyerek, makul olmayan kesintileri kabul edilemez bulduğumuzu, kesinti yapan operatörler hakkında idari yaptırım uygulanması için ilgili kurumdan talepte bulunacağımızı belirtmek isteriz. 
Bu süreçte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gülten KIŞANAK ve Meclis Üyesi Fırat ANLI gözaltına alınıp tutuklanmış, bazı basın kuruluşlarının temsilci ve yazarları gözaltına alınmış, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmıştır
Hiç kimsenin yargı karşısında dokunulmaz olmadığını kabul etmekle birlikte, seçilmişlere, basın çalışanlarına ve basın kuruluşlarına yönelik yürütülen soruşturmalarda daha hassas davranılması ve gerekçelerin usulünce tatmin edici bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Ceza yargılamasında tutuksuz yargılamanın asıl olması karşısında seçilmişler hakkında hükmedilen tutuklama tedbirini ağır bulduğumuzu belirtiyor ve en kısa zamanda tutuksuz yargılanmalarını diliyoruz. Yine seçimle işbaşına gelmiş, haklarındaki iddialar dolayısıyla henüz kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan yöneticilerin yerine idari tasarrufla kayyım atanması, demokratik ve hukuksal açıdan sorunlu bir uygulamadır.
Gene CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent TEZCAN’A silahlı saldırıda bulunulmuş ve Ak Parti Kızıltepe İlçe Başkanlığına saldırıda bulunulmuş, üç güvenlik görevlisi yaralanmıştır. 
Siyaset kurumu demokrasi için olmaz olmazımız ve tüm meselelerin tek çözüm adresi olup, siyaset kurumuna, siyasi partilere ve siyasetçilere yapılan saldırılar kabul edilemez. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent TEZCAN’A, Ak Parti Kızıltepe İlçe Başkanlığına ve yaralanan üç güvenlik görevlisine yapılan saldırıları kınıyor, kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 
Saygılarımızla 
Mardin Barosu Başkanlığı

29.03.2024
AV. İSMAİL ELİK
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.