Tarih: 29.04.2016| Okunma Sayısı: 3588

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI SAYIN AV. PROF. DR. METİN FEYZİOĞLU, MESLEKTAŞLARIMIZIN VE BARO BAŞKANIMIZIN MARUZ KALDIĞI HUKUKSUZ UYGULAMALARA KARŞI; BAROMUZA, BARO BAŞKANIMIZA VE MESLEKTAŞLARIMIZA DESTEK OLMAK VE HUKUKİ SÜRECİN TAKİBİ İÇİN MARDİN'DE

            Sokağa çıkma yasağı ve operasyonların devam ettiği Nusaybin’de 15 avukata ait 10 büronun kapıları kırılarak aranması ve Midyat’a giden Baro Başkanımız Avukat Çelebi Araz’ın polis kontrol noktasında alıkonulması olayı üzerine Mardin’e gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Baro Başkanlığımızı ziyaret ederek meslektaşlarımızla bir süre sohbet etti ve Baro Başkanımızdan konuya ilişkin bilgi aldı. Akabinde Birlik Başkanımız Av. Metin Feyzioğlu ve Baro Başkanımız Av. Çelebi Araz, Baro binamızda meslektaşlarımızın katılımı ile basın toplantısı düzenledi.

            Düzelenen basın toplantısında Baro Başkanımız Av. Çelebi ARAZ;

            Öncelikle Mardin Barosuna destek ziyareti gerçekleştiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu'na teşekkür ederek, Nusaybin'de devam eden operasyonlar sırasında avukat bürolarına kapılarının kırılması suretiyle girildiği yönünde kendilerine gelen bilgi üzerine 23 Nisan günü konuyu ilgili Nusaybin Cumhuriyet Başsavcısını telefonla arayarak iletildiğini ve Nusaybin Cumhuriyet Başsavcısı , avukat ve tahkikat merkezi görevlileri tarafından olay yerinde düzenlenen tutanağa göre Nusaybin İlçesinde iki İşhanı’nda bulunan 15 avukat meslektaşımızın avukatlık bürosuna kapılarının bir daha kapanmayacak şekilde kırılmak sureti ile girildiği ve içerisinin kısmen dağıtıldığı ve kapıların açık vaziyette durduğu” tespit edildiğini ve olay yerini kendisinin ve meslektaşlarınında gözlemlendiğini belirtti.

            Tam da bu süreçte yine 25 Nisan 2016 tarihinde saat 16.25 sıralarında mesleki işlerim için özel aracımla Midyat’a giderken Midyat’ın girişinde emniyet ve jandarmanın müşterek kontrol uygulama noktasında aracım durduruldu. Avukatlık kimliğimi ibraz etmeme karşın, aracım aranmak istendi. Mardin Baro Başkanı olduğumu ispatlayan avukatlık kimliğimi tekrar tekrae ibraz etmeme karşın Cumhuriyet Savcısı’nın talimatı var denilerek ısrarla aracım aranmak istenmiştir. Uygun bir dille mesai saatinin dolmasına çok az bir zaman kalmasına rağmen mesleki işlerimi yürütmem için arabamı ve kimliğimi bırakmak şartı ile dahi ayrılmama izin verilmemiştir. Daha sonra aracım polis refakati ile Midyat Emniyet Müdürlüğünün önüne çektirildi. Yaklaşık 40 dakika bekletildikten sonra Midyat Emniyet Müdürlüğü önünde bu defa Cumhuriyet Savcısı’nın gelmeyeceğini, aracımın aranmayacağı ifade edildi. GBT sorgusu ve aracının sorgusu yapıldıktan sonra gidebilirsiniz denildi. Onur kılıcı beyanlarına muhatap kaldıktan sonra Cumhuriyet Savcısı gelmeyecek, aracınızı aramayacağız demeleri keyfiliktir ve en hafif tanımıyla zorbalıktır. Zorlu süreç hiçbir zaman hiç birimizi hukuku yoldan saptırmamalıdır. Bizim hukuk devleti olup olmadığımızı aslında böylesi zor şartlarda ortaya çıkması gerektiğini düşünüyorum diyerek hukuki süreci Mardin Barosu avukatları, barolar ve Türkiye Barolar Birliğinin desteği ile sonuna kadar takip edeceklerini ve bu zorlu süreç Mardin Barosu olarak hukuk yolundan ayrılmayarak mücadelemize devam edeceğiz ve vatandaşın hak hukukunu korumaya devam edeceğiz" dedi.

            Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av.Metin Feyzioğlu yaptığı açıklamada;

            Mardin'e yaptığı ziyaretin bir protokol ya da bir nezaket ziyareti olmadığının altını çizerek sözlerine başlayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise bunun bir görev ve bir zorumluluk ziyareti olduğunu söyledi.

Gerçekleştirdiği ziyaretten dolayı kendisine teşekkür edenlere dönerek sözlerine devam eden Feyzioğlu, "Kimse bana teşekkür falan etmesin. Biz bulduğumuz ilk fırsatta buraya gelmek zorundaydık ve nihayetinde de geldik. Burada yaşananları halkımıza en doğru şekilde anlatmamız gerekiyor. Baro Başkanımız Araz'ın anlattığı her iki ayrı olayda da doğrudan doğruya bizim alanımıza girmiş bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Dışardan bakıldığında ve sosyal medyadaki bu olaya ilişkin yaptığım paylaşımlara gelen yorumları okuduğumda vatandaşlarımızın sanki Nusaybin'deki olağanüstü durumdan kaynaklı devam eden güvenlik güçlerinin operasyona bağlandığını gördüm. Arkadaşlar konu bu değildir, asıl konu hiç kimseye herhangi bir tehdit veya tehlike oluşturmayan büroların kapılarının balyozlarla kırılıp içeri girilmesidir. Bunu orada tüm zorluklara karşı fedakarlıkla görev yapan meslektaşımızın beyanlarında vardır. Yaşananları baro başkanımız da anlattıklarıyla teyit etmektedir hem de Nusaybin Başsavcımız orada bir hukuksuzluk olduğunu ve suç teşkil eden eylemlerin söz konusu olduğunu bizzat ifade etmiştir. Bu yaşanan hukuksuzluğun hiç bir izahı yoktur. Söze geldiğinde Türkiye’nin her tarafının vatan toprağı olduğunu söyleyen ama öze geldiğinde hukuksuzluk yapıldığı için bu konu önemlidir. Bu hiçbir ölçüyle bağdaşmaz. Konuya, ister bir hukukçu hassasiyetiyle ‘hukukun üstünlüğü’ penceresiyle bakın, ister vatanseverlik penceresinden bakın. Neresinden bakarsanız bakın hukuki alanda yeri yoktur. Anayasa ya vardır ya yoktur, avukatlık kanunu ya vardır ya yoktur. Şu anda birileri eline balyozları alıp, binaların kapılarını kırıp, içeriye girip vandallık yaptıysa bunu terörle mücadele bahanesiyle hafifletmek ve meşru göstermeye çalışmak asla söz konusu olamaz. Orada hiçbir mazeret ve hukuki dayanak olmaksızın büroların tahrip edilmesi söz konusudur. Büroların dokunulmazlığına müdahale edilmesi söz konusudur. Hem Türk Ceza Kanunu’nun pek çok hükmü hem de Avukatlık Kanunu’nun bürolarımıza dokunulmazlık veren hükmü ihlal edilmiştir. Dolayısıyla burada yaşananlarda bir suç vardır. Yaşananları teid eden Nusaybin Başsavcımızın da bu suçun ciddi bir şekilde takip edeceğini umuyor ve bekliyoruz. Zira Sayın Başsavcımızın kendi ifadesi de bu yöndedir.” şeklinde konuştu.

            “Hukuksuzluğu takipçisi olacağız”

            Konuşmasının son bölümünde her iki olayda da yaşanan hukuksuzluğun takipçisi olacaklarını kaydeden Feyzioğlu, “Şunu tüm meslektaşlarımız bilsinler ki hem Türkiye Barolar Birliği hem Mardin Barosu hem de Türkiye’nin bütün baroları bu hukuksuzluğu çok yakından takip edecektir. Takip edilip, edilmemesini de yakından takip edecektir. Bir ülkede Baro Başkanı, bir keyfi uygulamayla karşı karşıya kalıyorsa bu ülkede herkes en ağır keyfi uygulamalara maruz kalabilir. Avukatların kanundan kaynaklanan dokunulmazlıklara sahip olmasının sebebi vatandaşlarımızın haklarını savunmakla yükümlü olduğu içindir. Avukatlar olarak bizler mesleki dayanışma içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz bizlerin bu mesleği dayanışması hukukun üstünlüğü gözetilmesi adına bir mesleki dayanışmadır.” dedi. Yapılan açıklamanın ardından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Mardin Baro Başkanımız Av. çelebi Araz ve meslektaşlarımız ile birlikte yaşanan süreçle ilgili bilgi almak üzere Mardin Adliyesine geçti. Adliye Binasında Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel ile Mardin Adalet Komisyonu Başkanı Bülent Koç ve diğer yetkililerle bir araya gelen heyet, Basına kapalı gerçekleştirilen ziyaretlerin ardından Mardin'den ayrıldı.

 

                                                        MARDİN BAROSU BAŞKANLIĞI

  
   
 
 
 
 
 
 
 

26.04.2024
AV. İSMAİL ELİK
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.